Türkiye’nin kültür
politikalarına dönük kurumsallaşma çabalarını ele alacağımız bu makalede,
öncelikle kültür tanımından yola çıkarak zaman içinde değişen ve dönüşen
kültürel süreçleri irdelemeye çalıştık. Farklı zamanlarda farklı coğrafyalarda
değişkenlik arz eden kültürel süreçlerin kurumsal yapılar üzerindeki etkisi ve
toplumsal yapıyı dönüştürebilme gücü, kültür politikalarını ortaya çıkartan
zemini yaratmıştır. Böylelikle 1960’larda UNESCO kapsamında “kültür hakkı” ilk
kez ele alınmış ve devletlerin bu hakkı yükümlülük haline getirmesi
sağlanmıştır. “Kültürün demokratikleşmesi” adım adım “kültürel demokrasiye”
evirilerek kitleselleşmiş ve kültür politikalarının parametrelerini
değiştirmiştir. Diğer yandan Türkiye’de kültür politikaları Osmanlı’dan kalan
miras ile çeşitli evrelerden geçerek günümüze kadar etkisini hissettirmiştir.
Özellikle 2000’li yıllarda özel sektörün kültür yatırımlarını giderek artan
oranda teşvik etmesi ve 2013’te Avrupa Konseyi’ne sunulan Ulusal Rapor’un resmi
manada ilk kez kültür politikasını netleştirmesi kurumsal açıdan düşünüldüğünde
önemli hamleler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ekim 2018 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018Cilt: 3 Sayı: 2 |