Bu çalışma, bir özel
hastanede çalışan sağlık personellerinin, iş güvenliği yönünden maruz kaldıkları
riskleri belirlemek ve bu risklerin işe bağlı gerginlik üzerine etkilerini
saptamak için yapılmıştır. Tanımlayıcı formda organize edilmiş, kesitsel bir
çalışma olan çalışmanın ana kütlesi, Eylül-Ekim 2016 tarihleri arasında
Gaziantep’te özel bir hastanede çalışan 196 sağlık çalışanından oluşmaktadır.
Ana kütlenin tamamı çalışma kapsamına alınmışsa da ancak 151 personele
ulaşılabilmiştir. Araştırmanın verileri; sosyo-demografik özellikler, çalışma
ortamından kaynaklanan tehlike ve risklerle işe bağlı gerginlik ve sağlık
çalışanlarının güvenliği ölçeği sorularından oluşan anketin katılımcılara
cevaplatılmasıyla toplanmıştır. Veriler; frekans analizi, bağımsız örneklem t
testi, ANOVA, Mann Whitney U, Kruskal Wallis ve korelasyon yöntemleriyle analiz
edilmiştir. Çalışma kapsamında incelenen sağlık çalışanların %51.7’si (78 kişi)
kadın, % 48,3’ü (73 kişi) erkek olup yaş ortalamaları 33.95±8.97 (Min:20,
Max:74)’ dır. Araştırmaya katılan sağlık çalışanların % 20,5’ i hekim % 47,0’ı
hemşire, %.5,3’ ü ebe % 4,0’ı ofis çalışanı ve geriye kalanını ise (%23,2)
sağlık teknisyenleri oluşturmaktadır. Araştırmanın yapıldığı hastanede iş
güvenliğinin sağlandığı saptanmıştır. Sağlık teknisyenlerinin diğer çalışanlara
göre işe bağlı gerginliği daha yüksek çıkmıştır. Mesleki deneyim yılı ve yaş
arttıkça işe bağlı gerginlik düzeyi azaldığı saptanmıştır. Uyku bozukluğu
yaşayan sağlık çalışanlarında işe bağlı gerginlik düzeyi artmakta ve iş
güvenliği algısının da düştüğü görülmektedir. Sağlık personellerinin işlerinden
kaynaklı gerginlik düzeyinin artmasının, iş güvenliği algısını olumsuz yönde
etkilediği tespit edilmiştir. Araştırmanın yürütüldüğü kurumda iş güvenliği
sağlanan sağlık çalışanları ölçeği puanına göre ancak sağlık çalışanlarının bir
kısmında önemli derecede işyeri kaynaklı gerginlik yaşadığı saptanmıştır.
Hastane idaresince iş güvenliğini yükseltip, iş stresini düşürmeye dönük hizmet
içi eğitim programları verilmelidir. İş doyumu, bilimsel literatürde 1900’lü
yıllardan itibaren ele alınmıştır. Çeşitli iş gruplarının iş doyumu
araştırılmıştır. Ancak ruh sağlığı çalışanlarının iş doyumu üzerine yeterli
çalışma yapılmamıştır. Özellikle, oyun terapistlerinin iş doyumu üzerine
literatürde herhangi bir araştırmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmada Türkiye’de
görev yapmakta olan oyun terapistlerin iş doyumları ve bunu etkileyen bazı
faktörler araştırılmıştır. Çalışmada eğitim düzeyinin, sosyo-ekonomik düzeyin,
mezun olunan alanın, eğitimcinin, bu alandaki tecrübenin, oyun terapisinden
elde edilen gelirin, mesleğin saygınlığının, bu alanda alınan eğitim süresinin,
süpervizyonların ve haftalık yapılan seans sayısının iş doyumu üzerindeki
etkisine bakılmıştır. Araştırmanın evreni Türkiye’de görev yapan oyun
terapistleridir. Araştırma kapsamında 77 oyun terapistine ulaşılmıştır. Oyun
terapistlerinin iş doyumunu belirlemek amacıyla Minnesota İş Doyum Ölçeği
kullanılmıştır. Veriler t-testi, Kruskal Wallis-H ve Pearson Korelasyon katsayısı
teknikleri kullanılarak analiz edilmiştir. Araştırmada oyun terapistlerinin iş
doyumunun yüksek olduğu bulunmuştur. İş doyumu ile eğitim düzeyi, sosyo-ekonomik
düzey, eğitimci, alandaki tecrübe, mesleğin algılanan saygınlığı ve alınan süpervizyonlar
arasında anlamlı bir ilişki görülmemiştir. PDR mezunlarının, oyun terapisinden
daha fazla gelir elde edenlerin, eğitim süresi yüksek olanların ve haftalık
seans sayısı fazla olanların iş doyumu daha yüksek düzeyde bulunmuştur.
This scientific work is organized with the aim of health care staffs who work at the private hospital vocational risks and effects, trying to prevent these risks or decrease minimal level to minimize work-related tension level. The population of cross-sectional and definitive type of study is health care staffs who work at the private hospital in Gaziantep, between September-October in 2016.Any sampling isn’t taken in population, it is wanted to reach all, but 151 health personals are reached. It is used to socio-demographics characteristics, risks and danger originating from the occupational environment, analysis of health care staffs’ safety scale and work-related stress, Frequency, Indepent Samples t test, ANOVA, Mann-Whitney U, Kruskal Wallis and Correlation Analysis. 51.7% of the healthcare professionals part of this research are women and 20.5% are physicians, 47.0% are nurses, 5.3% are midwives and 4.0% are health officer and the rest are health technicians (23.2%). Age average of participants is 33.95 ± 8.97. Work safety of the hospital taken as a sample of this research is provided. The tension of healthcare technicians due to work condition is more than other employees. It is determined that when professional experience and age increase, work-related tension is decreased. Healthcare professionals who have sleep disorder are more likely to have work-related tension and also their sense of work safety decrease. It is determined that work-related tension effects sense of work safety in negative way. In the hospital, in which this research is done, work safety is provided According to the score of health workers scale; however a part of healthcare professionals are experiencing work-related tension. In-service training programs about “occupational health and safety, coping with work stress, risks and dangers related to work environment” should be done by the management in order to increase the culture of occupational health and safety and also to decrease work-related tension.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 29, 2018 |
Submission Date | February 22, 2018 |
Published in Issue | Year 2018Volume: 3 Issue: 1 |