Komşu
iki ülke olan Suriye ve Türkiye, ortak tarihe sahip olmanın yanında,
ülkelerinde yaşanan rejim müdahaleleri bakımından da benzerlikler
göstermektedir. Suriye, 1946 yılında bağımsızlığına kavuştuktan, Hafız Esad’ın
1970 yılında yaptığı darbeye kadar, her bir buçuk yılda bir darbe yaşamıştır. Darbe
yönetimleri dolayısı ile ülke hiçbir zaman cumhuri ya da demokratik esaslara
dayalı yönetim imkânı bulamamıştır. Buna karşın Türkiye’de, 1923 yılında Cumhuriyet
yönetimine geçilmiş; ama ülke 1946 yılına kadar tek parti ile yönetilmiştir.
1946 yılında Suriye daha yeni bağımsızlığına kavuşurken, Türkiye çok partili
demokratik sisteme geçmiştir. 1960 yılından itibaren Türkiye’de de hemen her on
yılda bir askeri darbeler yaşanmıştır. Darbeler ve diktatör yönetimler dolayısı
ile bunalan Suriye’de, 2011 yılında halkın yönetime karşı demokrasi talepleri
ile başlattığı ayaklanmalar, kısa sürede silahlı direniş haline dönüşmüş ve
böylece Suriye vekâlet savaşlarının yaşandığı bir ülke haline gelmiştir.
Türkiye’de ise 15 Temmuz 2016 yılında askeriye içinde bir grubun darbe ile
yönetimi ele geçirmek istemesine halk, aynı gece sokağa çıkıp direnerek karşı
koymuş, o gece nokta atışı yaparak seçilmiş hükümetinin yanında durup, darbe
girişimini püskürtmüştür. Karşılaştırmalı
çalışmalar olayların daha iyi anlaşılmasını sağlar. Bu yüzden bu makalede, Suriye
ayaklanmasını daha iyi anlayabilmek adına, Türkiye’deki 15 Temmuz demokrasi
direnci, her iki ülkenin kuruluşundan bu yana geçirdiği siyasi tarih bağlamında,
İbn-i Haldun’un Asabiyyet kavramı
çerçevesinde karşılaştırılarak analiz edilmiştir.
Neighboring two countries Syria and Turkey,
besides having common history, they also have similarities in terms of
confronting often military interventions to their regimes. Syria has
experienced coups almost in every one and half year from
1946, in which Syria gained independence, until Hafez
al-Assad seized power in a coup in 1970. Because of all these coup
attempts the country had never a chance being ruled according to the Democratic
or Republican fundemantals. However, in Turkey, the Republic was offically established
in 1923, but the country was ruled by a single party until 1946. As Syria was newly
gaining its independences in 1946, Turkey became a multiparty Democratic system. Unfortunately after 1960 Turkey also started to
confront military coups almost in every ten years. Being overwhelmed because of
coups and dictatorial governments, an uprising by the Syrian people with Democratic
demands from the government in 2011, turned into an armed resistance and thus became
a Proxy war country. On the other hand, in Turkey during the night in, July 15,
2016, people came to the street, stood next to the elected government and with
a point shot, repelled the military coup attempt, tried by a certain group in
the military, which wanted to seize power through a coup. Comparative studies provide
a beter understanding of events. So in this article, in order to beter understand
the Syrian upprising, we make a comperative analysis with the July 15 democracy
uprising in Turkey, in the context of political history of both countries by using
the tool of the consept of Assabiyya from Ibn Khaldun.
Journal Section | Makaleler |
---|---|
Authors | |
Publication Date | October 26, 2017 |
Submission Date | October 26, 2017 |
Published in Issue | Year 2017Volume: 2 Issue: 2 |