Günümüzde Türkiye, tüm
dünyadaki Suriyeli mülteci nüfusunun %60’ından fazlasına denk gelen yaklaşık
3,5 milyon mülteciye ev sahipliği yapmaktadır. Mültecilerin büyük çoğunluğu
kampların dışında, hem toplumsal hem de ekonomik düzeyde ev sahibi topluluklar
ile iletişim halinde kalarak günlük yaşamlarını devam ettirmektedir. Günlük
etkileşimin varlığına ve Türkiye’nin 2016 sonrası mültecilerin yasal
entegrasyonu geliştirmeye yönelik artan kamu sorumluluğuna rağmen; çalışan
mülteci nüfusunun yalnızca %1’inden daha azı yasal çalışma izni elde etmiştir. Sonuç
olarak, mülteci işgücü, Türkiye’deki kayıtdışı üretim uygulamaları
dinamiklerini köklü şekilde değiştirmiştir. Gaziantep örneğinin
incelenmesinden çıkan normatif yorumlar, mevcut çıkmazı tekrar üreten çıkar
çatışmalarına ve yetersizliklere ilişkin açıklayıcı anahtar unsurlar sağlamaktadır.
To date, Turkey accommodates approximately 3,5 million refugees - more than 60% of the total Syrian refugee
population. The vast majority conduct their daily lives outside of refugee camps, fully engaging with host communities on
both a social and economic level. Despite this routine interaction and Turkey’s increased public commitment to improve the
legal integration of refugees from 2016 onwards, only less than 1% of the working age refugee population possess formal work
permits. As a result, refugee labour radically shifts the dynamics of informal production practices in Turkey. Normative
comments from Gaziantep provide key insight into the inefficiencies and conflicts of interest that reproduce the current
deadlock.
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 29, 2018 |
Submission Date | October 23, 2018 |
Published in Issue | Year 2018Volume: 3 Issue: 2 |